karga seslerini duyuyor musun?
uyuyor musun?
komidinindeki vuvuzela
sarı, yeşil, kırmızı
hatırlatıyor mu anneni?
duyuyor musun karga seslerini?
bana sırtını dönme!
bilirim sevmezsin uyurken sarılmayı
belki, sadece bana
seni izlediğimi hissediyor musun?
sakallarını
göğsünün inip kalkışını
bir şeylere yetişmeye çalışırcasına
hızlı hızlı
acelen mi var son nefesi vermek için?
yoksa yetmiyor mu içine çektiğin hava
insanın boğazını sıkan bu coğrafyada?
ben karga seslerini duyuyorum
korkuyorum ama
artık kaçmayacağım!
insan kabus görürken
duyar mı karga seslerini?
inleyerek uyandığında
beni tanı!
beni tanımak için
niçin yeterince zaman vermedin?
şeffaf değilim
karanlığın arkasını göremedin
huzurdan, habersizsin
zaman kısa
duy artık karga seslerini!
oda dağınık, biz odadan dağınık
kim bilir nerelerde savrulduk?
aynı yere gelmeden önce
kimlerde?
kaç farklı nehirde yıkandık?
kaç tabloya ayrı ayrı baktık kim bilir?
kaç koca gün?
hayır artık kaçmayacağım!
korkmuyorum
birlikteyken kollarını bana sar
severim Egon’un tenime değişini
-bileğini-
duyuyor musun kırmızı perdelerin ardından
gelen karga seslerini?
-sen yatakta acı çekiyorsun,
ben hiçbir şey yapamıyorum-
boynuma fısılda!
seni seviyorum
tekrar, seviyorum
tıkama kulaklarını, sesimi hatırla
vazgeçmedim
bir ah demesen de yeter
ben seninleyken
ellerini görebileceğim bir yere koysan
geçer!
gidiyorum, farkında değiliz
-son kez- öp beni
kahvenin ıslattığı dudaklarınla
seni, son kez görüyorum
bilmiyorum
anlayınca çok acı
ben yatakta acı çekiyorum!
şimdi duyuyor musun kabusun seslerini?
kargaların arasından
öyle bir an geldi!
bu yolun dönüşü yok
bu hatanın özrü yok
sende benim anlamım, yok
başucundaki kitabı okuyor musun?
Turgenyev
İlk Aşk